Avans İzin ve İş Sözleşmesinin Sona Ermesi: Fazla Kullandırılan İznin Akıbeti
Çalışma hayatının temel unsurlarından biri olan dinlenme hakkı, Anayasa’nın 50. maddesiyle güvence altına alınmış, 4857 sayılı İş Kanunu ile de yıllık ücretli izin hakkı somut bir şekilde düzenlenmiştir. Bu bağlamda, işçinin bedensel ve ruhsal sağlığının korunması, verimliliğinin artırılması ve iş güvencesinin sağlanması amacıyla yıllık izin, iş hukukunun en önemli sosyal haklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu makalede, yıllık ücretli izin hakkının doğumu, süresinin belirlenmesi ve kullanım esasları, mevzuat hükümleri ve yargı içtihatları ışığında değerlendirilecektir.
1. Yıllık Ücretli İzin Hakkının Doğumu
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53. maddesine göre, bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan ve aynı işverene bağlı olarak işe başladığı tarihten itibaren, deneme süresi de dahil olmak üzere en az bir yıl çalışmış olan işçiler, yıllık ücretli izin hakkına sahip olurlar. Buradaki bir yıllık süre, işçinin aynı işverene bağlı olarak aralıksız geçirdiği hizmet süresidir. Bir yıllık sürenin hesaplanmasında, deneme süresi de dahil edilmekte olup, işçinin kesintisiz çalışması esastır.
2. İzin Süresinin Hesaplanması: Hizmet Süresi ve Kıdem
Yıllık izin süresinin ne kadar olacağı, işçinin izne hak kazandığı tarihteki kıdemine bağlı olarak belirlenir. Yani, işçinin izin hakkı doğduğu tarihteki toplam hizmet süresi esas alınır. Kanun’un 53. maddesinde izin süreleri, hizmet süresine göre şu şekilde düzenlenmiştir:
1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) hizmeti olanlara en az 14 gün,
5 yıldan fazla 15 yıldan az hizmeti olanlara en az 20 gün,
15 yıl (dahil) ve daha fazla hizmeti olanlara ise en az 26 gün yıllık ücretli izin verilir.
Ancak, 18 yaşından küçük veya 50 yaşından büyük işçiler için bu süre en az 20 gündür.
3. Yeni İzin Hakkı İçin Süre Hesabı: Hizmet Yılının Başlangıcı
4857 sayılı Kanun’un 54. maddesi uyarınca, işçinin bir sonraki yıllık izin hakkı için gerekli olan bir yıllık hizmet süresi, önceki yıllık izin hakkının doğduğu tarihten itibaren hesaplanır. Bu önemli düzenleme, her hizmet yılına karşılık gelen izin hakkının, izne hak kazanılan hizmet yılını takiben kullanılmasına olanak sağlar. Dolayısıyla işçi, her hizmet yılı tamamlandığında yeni bir izin hakkı elde eder ve bu hakkı bir sonraki hizmet yılı içerisinde kullanır.
Örnek vermek gerekirse, bir işçi 1 Temmuz 2023 tarihinde işe başlamışsa ve kesintisiz olarak aynı işverene bağlı çalışıyorsa, 1 Temmuz 2024 tarihinde ilk yıllık izin hakkı doğar. Bu durumda işçi, 1 Temmuz 2024 ile 30 Haziran 2025 tarihleri arasında bu iznini kullanmakla yükümlüdür.
4. Yıllık İznin Kullanımı ve İşverenin Yükümlülüğü
İşveren, yıllık ücretli izin hakkı doğan işçiye bu izni kullandırmakla yükümlüdür. Bu hak, iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile kısmen artırılabilir ancak sınırlandırılamaz. Kanun’un 56. maddesi, yıllık iznin bölünmeden kullanılması gerektiğini düzenler. Ancak tarafların anlaşması ile yıllık iznin bir bölümü 10 günden az olmamak kaydıyla birden fazla parçaya bölünebilir.
İşveren, işçinin iznini kullanmasını engelleyemez ve bu hakkı başka bir menfaatle değiştiremez. Ayrıca işçinin izni sırasında ücretinden herhangi bir kesinti yapılamaz. Aksine, izne çıkan işçiye, izne başlamadan önce izne ilişkin ücreti peşin olarak ödenmelidir (m.57).
5. Yıllık İznin Kullanılmadığı Durumlar
Yıllık izin hakkı, kullanımla sınırlı bir hak olup para ile değiştirilmesi kural olarak mümkün değildir. Ancak işçinin iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, kullanılmayan yıllık izin sürelerine ilişkin ücret alacakları, işçiye son ücreti üzerinden ödenir (m.59). Bu düzenleme ile işçinin geriye dönük izin hakları güvence altına alınmaktadır.
6. Avans İzin Uygulaması (Gelecek Yıl İznine Mahsuben İzin Kullanımı)
Uygulamada işverenler, yıllık ücretli izne hak kazanmış işçilere izinlerini kullandırma yükümlülüğü altındadır. Ancak özellikle nitelikli ve kalifiye işçilerin istihdamda tutulması, motivasyonlarının artırılması ve iş gücü sürekliliğinin sağlanması gibi pratik gerekçelerle, işverenler zaman zaman yıllık izne henüz hak kazanmamış işçilere de izin kullandırma yoluna gitmektedir. Bu durum genellikle “avans izin” ya da “gelecek yıl iznine mahsuben yıllık izin kullanımı” olarak adlandırılmaktadır.
Bu uygulamada, işçi kendi isteğiyle yıllık izin talebinde bulunmakta; işveren de bu talebi onaylayarak, işçiye henüz hak etmediği bir yıllık izni avans olarak kullandırmaktadır. Özellikle mevsimsel yoğunluğun azaldığı dönemlerde veya kişisel sebeplerle izin talep eden işçilere yönelik olarak bu tür uygulamalar sıkça tercih edilmektedir.
6.1. Hukuki Dayanak ve Mevzuat Açısından Değerlendirme
4857 sayılı İş Kanunu’nda ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nde, işçinin henüz hak etmediği bir yıllık ücretli iznin, gelecek yıl iznine mahsuben kullandırılmasını açıkça yasaklayan herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu yönde bir yasak mevcut olmadığından, işçinin lehine olacak şekilde bu tür bir uygulama yapılması mümkündür.
Kanun’un emredici hükümlerine aykırı olmamak ve işçinin haklarını zedelememek kaydıyla, tarafların ortak iradeleriyle işçiye ek veya erken izin hakkı tanınması, hukuken geçerlidir. Nitekim iş hukuku alanında genel kabul gören ilke gereği, işçiye tanınan haklar, Kanun’da belirlenen asgari sınırın altında olmamak şartıyla artırılabilir; işçi lehine genişletilebilir.
Yargıtay 9. HD., E. 2008/14523 K. 2010/3893 T. 18.02.2010
"Somut olayda, davacı işçinin Şubat 2006 bordrosunda izin hakkının kesintisiz olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu durumda, 1 yıllık süre dolmadan kullanılmış olsa da davacının yıllık iznini kullandığı kabul edilmelidir. Yıllık izinin kullanılmasında işçinin kabulü vardır."
Bursa BAM, 3. HD., E. 2019/1762 K. 2020/894 T. 15.6.2020
"Somut uyuşmazlıkta, dosyaya sunulan imzalı yıllık izin kullanma talep formlarında davacının (her ne kadar 1 yıllık süre dolmadan) 20/02/2016 - 02/03/2016, 10/04/2016 - 22/04/2016 tarihleri arasında yıllık ücretli izin kullanma talebinde bulunduğu görülmüştür. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi2008/14523 - 2010/3893 -18.02.2010 "Bu durumda, 1 yıllık süre dolmadan kullanılmış olsa da davacının yıllık iznini kullandığı kabul edilmelidir. Yıllık izinin kullanılmasında işçinin kabulü vardır. İşverenin bu konuda baskısı yoktur. Aksi halde hakkın kötüye kullanılması söz konusu olur. Mahkemece yıllık izin alacağının kabulü hatalı olmuştur. "emsal ilamı gereği işçinin ve işverenin kabulü Bursa BAM, 3. HD., E. 2019/1762 K. 2020/894 T. 15.6.2020 halinde 1 yıl dolmadan kullanılan iznin yıllık iznini kullandığı kabul edilmelidir."
Bu noktada, önemli olan husus, avans iznin işçinin açık talebi ve işverenin onayı ile gerçekleşmesi, yani rızai bir hukuki işlem olmasıdır. Aksi halde, işverenin tek taraflı olarak işçiye avans izin kullandırması, iş hukuku açısından tartışmalı hale gelebilir.
6.2. Avans İzin Kullandırılan İşçinin İşten Ayrılması Durumu
Uygulamada sık karşılaşılan sorunlardan biri de avans izin kullanan işçinin, yıllık izne hak kazanamadan işten ayrılması durumudur. Bu durumda işçinin fiilen kullanmış olduğu ancak henüz hak etmediği izin günlerinin, işten ayrılışta ücretinden mahsup edilip edilemeyeceği tartışılmaktadır.
Yıllık ücretli izin, Kanun’un işçiye tanıdığı bir dinlenme hakkıdır ve ancak işçinin bu hakkı kazanması (yani en az bir yıl çalışması) halinde doğar. Dolayısıyla henüz hak edilmemiş bir iznin hukuki anlamda karşılığı yoktur ve bu izne ilişkin ücret de alacak niteliğinde değildir. Bu bağlamda, avans olarak verilen izinler, işverenin takdir ve rızası ile verilmiş bir kolaylık olarak değerlendirilir. İş sözleşmesinin sona ermesi halinde, işverenin, işçiye hak edilmemiş şekilde kullandırdığı izinlerin karşılığını ücretinden kesip kesemeyeceği, ilişkin Yargıtay kararlarında parasal iadenin mümkün olmadığı yönündedir. Nitekim;
Yargıtay 9. H.D. 2016/26145 E. 2020/11957 K. 14.10.2020 T.
"İşverenin işçiye kullandırdığı yıllık ücretli iznin hak edilenden fazla olduğu öne sürülerek karşılığında parasal iade talep etmenin yasal bir dayanağı yoktur."
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/26145 E., 2020/11957 sayılı Kararı
"İşverenin işçiye kullandırdığı yıllık ücretli iznin hak edilenden fazla olduğu öne sürülerek karşılığında parasal iade talep etmenin yasal bir dayanağı yoktur. Bu nedenle davacı karşı davalı işverenin davalı karşı davacı işçiye fazladan kullandırdığı 6 gün için talep ettiği alacağın reddi gerekirken kabulü de ayrıca hatalıdır.”
Sonuç olarak, uygulamada sıkça rastlandığı üzere, avans izin kullandırılan işçiden, iş sözleşmesinin sona ermesi halinde kullanılmayan izinlerin ücretinin aylık maaşından mahsup edileceğine dair yazılı onay alınması yönünde uygulamalar mevcuttur. Ancak bu tür uygulamalar, Yargıtay içtihatlarıyla örtüşmemektedir. Zira Yargıtay, işverenin işçiye hak etmiş olandan fazla yıllık ücretli izin kullandırması durumunda, bu fazlalığın karşılığında parasal iade talep etmesinin yasal bir dayanağının bulunmadığı görüşündedir.
Bu bağlamda, işveren tarafından işçiye yıllık izin hakkı henüz doğmadan, gelecek yıl iznine mahsuben izin kullandırılmışsa ve işçi, bu izin süresini fiilen hak etmeden işten ayrılmışsa; işverenin, fazladan kullandırılan yıllık izinlerin ücretini geri isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu tür avans izin uygulamaları, işverenin kendi rızasıyla sağladığı bir kolaylık niteliğinde olup, işçiden geriye dönük ücret talebi yapılamaz.