11 Ekim 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile birlikte, gıda işletmeleri açısından önemli bir dönüm noktası niteliğinde yeni bir yükümlülük getirildi. Artık lokanta, restoran, kafe, pastane gibi gıda hizmeti sunan işletmeler, fiyat listelerine ilişkin verilerini Ticaret Bakanlığı tarafından kurulacak elektronik sisteme aktarmakla yükümlü olacak. Bu sistem üzerinden toplanan veriler, hem kamu kurumlarıyla hem de kamuoyuyla paylaşılabilecek.
Bu düzenleme, tüketici haklarının korunması, piyasa şeffaflığının artırılması ve haksız ticari uygulamaların önlenmesi amacıyla hayata geçirildi. Özellikle son yıllarda artan fiyat dalgalanmaları, gizli ücretlendirme uygulamaları ve kayıt dışı fiyat politikaları göz önünde bulundurulduğunda, sistemin temel hedefinin hem tüketiciyi bilgilendirmek hem de piyasada düzenleyici bir etki yaratmak olduğu söylenebilir.
Yönetmelik değişikliği, yalnızca dijital fiyat aktarımıyla sınırlı kalmayıp fiyat etiketleme ve sunum biçimlerinde de yenilikler getiriyor. Buna göre, işletmelerin giriş kapılarında ve masalarda fiyat listelerinin bulundurulması artık zorunlu hale getirildi. Fiyat listeleri QR kod aracılığıyla dijital ortamda sunulabilecek, ancak tüketicinin talep etmesi halinde fiziksel olarak da gösterilmesi gerekecek. Böylece, özellikle turistlerin yoğun olduğu bölgelerde dijitalleşme kolaylığı sağlanırken, aynı zamanda şeffaflık ilkesi de korunmuş olacak.
Bu düzenlemeye uymayan işletmelere yönelik cezai yaptırımlar da oldukça ciddi. Perakende işletmelerde fiyat etiketi ve fiyat listesi yükümlülüklerine aykırılık hâlinde her bir aykırılık için 3.166 TL tutarında idari para cezası uygulanması öngörülüyor. Daha ağır ihlaller, özellikle fahiş fiyat uygulamaları açısından, en az 143.930 TL ila en çok 1.439.300 TL arasında cezalarla sonuçlanabilir. Ayrıca, tarife ve fiyat listelerinin girişte ya da masalarda bulunmaması, fiyat değişim tarihinin gösterilmemesi, fiyat dışı ek ücretlerin listede yer almaması gibi eksiklikler de ayrı ayrı yaptırıma tabi tutularak ceza uygulanabilir.
Düzenleme yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir; yani 11 Ekim 2025 itibarıyla geçerlidir. Metinde açıkça bir geçiş dönemi hükmü bulunmamakla birlikte, uygulamaya geçiş sürecinde teknik altyapı, kılavuz yayınları ve işletmelerin adaptasyonu gibi unsurlar göz önüne alınarak fiili uygulama öncesi hazırlıklar yapılacağı beklenmektedir.
Bir diğer önemli değişiklik ise “dara” uygulaması ile ilgili. Açık olarak satılan ürünlerin fiyatlandırılmasında, ürünün konulduğu ambalaj veya kabın ağırlığının toplamdan düşülmesi zorunlu hale getirildi. Bu sayede, tüketici yalnızca aldığı ürünün net ağırlığı üzerinden ücret ödeyecek. Bu düzenleme, özellikle açık gıda satışlarında sıkça karşılaşılan yanıltıcı gramaj uygulamalarına son vermeyi hedefliyor.
Açık olarak satılan ürünlerin tanımı metinde net olarak yapılmamış olsa da, genelde ambalajsız ve tartılarak satılan ürünler bu kapsamda değerlendirilir. Bu bağlamda balık, et, sebze, meyve ve muhtemelen kuruyemiş gibi ürünlerin, dara düşme zorunluluğu açısından düzenlemenin kapsamına girme olasılığı yüksek kabul edilmektedir. Ancak yasal metin doğrudan bunları listelemediği için kesin yorum için Bakanlık rehberleri beklenmelidir.
Yeni yönetmelik, indirimli fiyat uygulamalarına ilişkin de önemli bir yenilik getirdi. Artık indirimli satışlarda “önceki fiyat” olarak, indirim tarihinden önceki on gün içinde uygulanan en düşük fiyat esas alınacak. Ancak çabuk bozulabilen gıda ürünlerinde bu süre kısaltılarak, doğrudan indirimden önceki fiyat dikkate alınacak. Böylece, indirim adı altında fiyatların önce yükseltilip sonra düşürülmesi gibi haksız uygulamaların önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Bu değişikliklerle birlikte, Ticaret Bakanlığı’nın hem tüketici lehine şeffaf bir fiyat politikası oluşturmayı hem de işletmelerin denetimini kolaylaştırmayı hedeflediği görülüyor. Fiyat verilerinin elektronik ortamda toplanması sayesinde, Bakanlık ve ilgili kurumlar piyasadaki fiyat hareketlerini düzenli olarak izleyebilecek, ani fiyat artışlarını veya uygunsuz fiyat uygulamalarını tespit edebilecek. Ayrıca kamuoyunun bu verilere erişebilmesi, fiyat farklarının daha görünür hale gelmesini sağlayarak işletmeler arasında adil rekabet ortamının güçlenmesine katkıda bulunacak.
Elbette, sistemin hayata geçirilmesiyle birlikte bazı zorlukların da gündeme gelmesi muhtemel. Özellikle küçük ölçekli işletmeler açısından elektronik sisteme veri aktarımı için gerekli teknik altyapının kurulması belirli maliyetler doğurabilir. Ayrıca işletmecilerin yeni yükümlülükleri doğru şekilde anlayabilmeleri ve uygulayabilmeleri için kapsamlı bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının yürütülmesi gerekecek.
Bununla birlikte, uzun vadede bu düzenlemenin hem tüketiciler hem de işletmeler açısından fayda sağlayacağı öngörülüyor. Tüketiciler artık bir işletmeye gitmeden önce o işletmenin fiyatlarını sistem üzerinden inceleyebilecek, böylece fiyat karşılaştırması yapma imkânına sahip olacak. İşletmeler açısından ise dürüst fiyatlandırma politikaları ön plana çıkacak; haksız kazanç veya yanıltıcı indirim gibi uygulamaların tespiti kolaylaşacak.
Sonuç olarak, 11 Ekim 2025 tarihli yönetmelik değişikliği, Türkiye’de fiyatlandırma şeffaflığı alanında atılmış önemli bir adım niteliğinde. Fiyat verilerinin elektronik ortamda toplanması, dara uygulamasının zorunlu hale getirilmesi ve indirimli fiyatların objektif biçimde tanımlanması, tüketici güvenini güçlendirirken aynı zamanda piyasada adil rekabetin sağlanmasına da katkı sağlayacak. Bu sistem, doğru şekilde uygulanıp denetlendiği takdirde, hem tüketici haklarının korunmasında hem de piyasa istikrarının sağlanmasında etkili bir araç haline gelecektir.
Av. Yusuf Şimşek